ŞİRKETLERDE KAR DAĞITIMI
Dönem sonu işlemlerinin özellik arz eden konularından biri de dönem karının muhasebeleştirilmesi ve izleyen yılda karın dağıtılmasıdır.
Gelir Tablosu’ nun en altında yer alan Dönem Net Karı veya Zararı rakamı aynı zamanda Bilanço pasifinde bir özkaynak kalemi olarak yerini alır.
Kapanan yıl için “ Dönem Net Karı veya Zararı ” olan rakam ertesi yılda bilançonun açılışından sonra “ Geçmiş Yıllar Karları ” veya “ Geçmiş Yıllar Zararları ” hesabına alınması gerekmektedir.
Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde düzenlenen şirket anasözleşmesi gereği;
- I. Tertip Kanuni Yedek Akçe ve,
- I. Tertip Temettü’ yü ayırma zorunluluğu vardır.
Bu noktadan sonra geriye dağıtılabilecek kar kaldığında, işte bu kar’ı dağıtıp dağıtmama kararı A.Ş.’ de Genel Kurul, Ltd. Şti.’ de ise Ortaklar Kurulu’ na bırakılmıştır.
Genel Kurul / Ortaklar Kurulu, kalan kısmın;
- Tamamını veya bir kısmının dağıtılması kararını verebilirler ki o zaman dağıtılacak II. Temettü’ nün %10’ u kadar II. Tertip Kanuni Yedek Akçe ayırmak zorundadırlar.
- Ya da bir kısmını veya tamamını dağıtmayarak şirketin fonlarını güçlendirmek adına Olağan Üstü Yedek Akçeler Hesabı’ na “ Dağıtılmayan Karlar ” olarak aktarırlar.
Kanun koyucu, şirket karlarını ortakların insiyatifinden önce;
- Şirketin mali açıdan güçsüz kalmasını önlemek için safi karın %5’ ini ( ödenmiş sermayenin %20’ sine ulaşıncaya kadar ) I. Tertip Kanuni Yedek Akçe ayrılmasını ve,
- Ödenmiş Sermayenin %5’ inin ortaklara I. Temettü olarak dağıtılmasını öngörmüş olup, sermaye koyanların haklarını da korumuş olmaktadır.
Ancak; bazı uygulamalardan gözlemlerimiz, şirket bilanço karının geçmiş yıllar karları hesabına aktarıldığı ve daha sonra yukarıda sıraladığımız yasal kesintiler yapılmadan doğrudan sermayeye ilave edildiğidir.
T.T.K. Amir hükümlerine titizlikle uyulması gerekliliğini hatırlatmak isterim.
Bazı Anonim Şirket genel kurullarında dönem karının hiç dağıtılmayarak aynen Olağanüstü Yedek Akçeler hesabına atılması kararı alınmakta, Hükümet Komiseri’ nin uyarısına rağmen şirketin en büyük organının ortaklar ( pay sahipleri ) olduğu ve ittifakla ( %100 oybirliği ) karar alındığından bahisle karar tescil edilmektedir.
Günümüzde şirketlerin çoğunluğunun “ Aile Şirketi ” hüviyetinde olmaları ve yasalara intibaklarının tam olmamaları nedeniyle yaşanan sorunların yasaların emredici hükümleri göz önünde bulundurularak hareket etmeleri yerinde olacaktır kanaatindeyim.
Kemal TIĞOĞULLARI
YMM – Bağımsız Denetçi