Siyah Kolluklar ve Siyah Çelenk…

         Çocukluğumda beyaz gömlek hem de kolalı ve ütülü olmak şartıyla giymek memur veya memur gibi özen gösteren meslek mensuplarına özeldi. Elektrikli ütülerin olmadığı, üstten kapağı açılır ve mangaldan ateşler konan ütüler vardı. Yaka ve kolların kola yapılması ile gömlek tabir yerinde ise jilet gibi olurdu.

          Binbir zahmet ve özenle yıkanıp ütülenmiş beyaz gömleklerin özellikle kol kısımlarının korunması için siyah kolluklar takılırdı. Bir de buna gözlüğün üstünden bakmak gibi bir profil eklenince alın size 1960 ve 1970 ‘li yıllardaki fotoğraf kareleri…

           Bu fotoğraf karesini kimler için tasvir edelim. Mesela devlet memurları, mesela firmalardaki yöneticiler ve özellikle firmalardaki ve ofislerindeki muhasebeciler. Hoş o zamanlar kâtip de denirdi muhasebe meslek mensuplarına.

           Karakol kelimesi de bu kolluklardan mı denmiştir o kadar bilemiyorum ama, hesap kitap işleri ile siyah kolluklar özdeştiler. O yılları çocukluğunda yaşamış babası muhasebeci olan biri olarak nostaljik bir tur fena olmadı sanırım.

           O günleri günümüze taşırken elle tutulan (yazılan) ticari defterlerden önce bilgisayarlı muhasebeye, şimdi de dijital muhasebeye geçişin, yani bu büyük değişimin sancılarını yaşıyoruz.

            Defterleri elle yazmak yerine elektronik ortama taşınması ve beyannamelerin elle doldurulup resmî kurumlara elden götürülüp tahakkuk ettirilmesinin yerini alan elektronik sistemlerin meslek mensuplarının işlerini hafifleteceği, deyim yerinde ise katiplikten mali müşavirliğe geçişte zamanı daha efektif kullanmanın önünü açacağı düşünülüyordu.

            Öyle olmadığı görüldü, hem de herkes tarafından. Geceleri ışığı sönmeyen ofisler, bırakın mali tatili, bayram tatillerinde bile memleketlerine veya ufak bir tatile gitmeleri hayal oldu.

             Gelinen noktada öncelikle kendi çocuklarımız ve mesleğe girişin zorlu yollarını (staj, sınav vb.) yürüyenler bile bu işi yapmak istemiyorlar artık.

             Şimdi bu yüklerin üstüne ekonomideki göstergelerin gereği olarak “Enflasyon Düzeltmesi” işlemleri eklendi. 31.12.2023 itibariyle yapılan enflasyon düzeltmesi işlemlerinin vergisel karşılığı yasa gereği yoktu.

              Ancak 2024 ve şartların oluşacağı yıllarda yapılacak uygulama neticesinde özellikle ticari hayatını borçla döndürenler açısından bir anlamda “Enflasyon Vergisi” ödeneceği kaçınılmazdır.

              Bir de buna enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemlerinde, yani üç ayda bir bu karmaşık hesaplamaların yapılmasının meslek mensupları ve de çıkacak vergileri ödeyecek iş alemi açısından değerlendirdiğimizde siyah kolluklarla başlayan yazımızın siyah çelenk kısmına doğru geliyoruz demektir.

               Konunun zahmet ve ödeme açısından ilgilendirdiği iki kesimden enflasyon vergisi ödeyecek olanlar 17 Ağustos tarihinde konuyu kavrayacak ama iş işten geçmiş olacaktır.

              İşin zahmet kısmındaki meslek mensupları enflasyon düzeltmesinin üçer aylık geçici vergi dönemlerinde bilanço düzenleyerek yapılmasının zorluğunu ve doğuracağı sonuçları TÜRMOB önderliğinde yetkililere defalarca anlatmasına rağmen değişen bir şey olmamıştır.

               Gelinen noktada siyah çelenk koymak kaçınılmaz hale gelmiştir.

                Ödenecek enflasyon düzeltmesi kaynaklı vergiler için ise işverenler belki o zaman konunun ciddiyetini anlayacaklarıdır.

                  Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere…